İŞ KAZASININ TESPİTİ DAVASI

İş kazası meydana gelmesi halinde, işverenin veyahut bağımsız olarak çalışan kişinin kendisinin kazayı, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (“SGK”) bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Eğer işveren tarafından bu bildirim yapılmazsa işçi de SGK’ya bildirim yapabilecektir. İşveren veya işçinin bildirimi üzerine SGK müfettişler aracılığıyla inceleme yaparak meydana gelen olayın iş kazası olup olmadığını, olayın oluş şekli ve tarafların kusur durumunu düzenleyen bir inceleme raporu düzenler. İnceleme raporunda olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi halinde hak sahibi iş mahkemesinde doğrudan maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

Ancak iş kazası SGK’ya bildirilmesine rağmen SGK olayı iş kazası olarak kabul etmemişse hem SGK hem de işverenin davalı olarak gösterileceği bir tespit davası açılmalıdır.

İş kazasının tespiti davası açma süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. İş kazası davası için geçerli olan zamanaşımı süreleri, hak düşürücüdür ve bu süreler içinde dava açmayan kişiler için artık dava açmak mümkün olmayacaktır.

İş kazasının tespiti davası, işçi lehine sonuçlanırsa maluliyet halinde işçiye, ölüm halinde ölenin hak sahibi yakınlarına SGK tarafından düzenli bir gelir bağlanır. Bağlanan gelirin belli bir kısmı, tazminat davasında talep edilen tazminat miktarından indirilir.

SGK Tarafından İş Kazası Tespiti Yapılmadan Tazminat Davası Açılabilir Mi?

Sosyal Güvenlik Kurumu’na iş kazası bildirimi yapılmadan ve olayın iş kazası olup olmadığı tespit edilmeden tazminat davası açılması mümkün olmakla birlikte; mahkemece SGK tarafından yürütülen tahkikatın sonucu beklenilerek maddi-manevi tazminat dosyasında iş kazasına ilişkin tespit bekletici mesele yapılacak ve davanın sonucu beklenecektir.

İş kazasını tespit davası, iş kazası tazminat davasından ayrı olarak yürütülmektedir. Kazanın iş kazası olduğu yönünde ihtilaf varsa tespit davasının tazminat davasından önce açılması gerekir.

Yargıtay 21. HD., 2019/6892 E., 2020/2430 K. “(…) İş kazası nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemleri için zararlandırıcı olayın iş kazası olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir.

Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumu’na ihbarda bulunması, olayın Kurumca tekraren iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel verilmesi, mevcuden birleştirilen davanın bu yönden takibi halinde ise tespit davası, tazminat davası için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre karar tesis edilmesi; olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel verilmesi ve neticeten çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir (…)”

İş Kazasının Tespiti Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

İş kazasının tespiti davasında görevli mahkeme iş mahkemeleridir. İş kazasının tespiti davalarında davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir. Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

İş kazasını tespit davasının sonucunda gerçekleşen olayın iş kazası olup olmadığı hususunda mahkemece karar verilir. Zarara neden olayı iş kazası olduğuna kesin olarak karar verilmesi halinde işçiye ve ölüm halinde ölenin hak sahiplerine Kurumca düzenli bir gelir bağlanması söz konusu olacaktır.

1 thought on “İŞ KAZASININ TESPİTİ DAVASI

Comments are closed.